Üsküdar Üniversitesi, Antalya 16. Yükseköğretim Tanıtım ve Eğitim Günleri’nde üniversite adaylarına yol gösterecek. Üsküdar Üniversitesi’nin uzmanları, adayları doğru tercih konusunda bilgiler verecek.

Üsküdar Üniversitesi Türkiye genelinde aday buluşmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Antalya 16. Yükseköğretim Tanıtım ve Eğitim Günleri’ne katılan Üniversite, 7-8-9 Nisan 2016 tarihlerinde Sabancı Kongre ve Fuar Merkezi’nde adaylarla buluşacak.

Adaylar, Üsküdar Üniversitesi’nin standını iki gün boyunca 10.00 - 16.00 saatleri arasında ziyaret edebilecek. 

Üsküdar Üniversitesi’nin uzmanları, adaylara rehberlik hizmeti de verecek. Üniversiteler ve bölümler hakkında bilgi verecek uzmanlar, adaylara doğru tercih konusunda önerilerde de bulunacak.

Üsküdar Üniversitesi’nin standında “Davranış Bilimleri ve Sağlık” alanındaki bölümler, eğitim fırsatları, mesleki olanakları gibi konularda bilgiler verilecek.

Üsküdar Üniversitesi yabancı öğrencileri için paskalya etkinliği düzenledi. Uluslararası İlişkiler Direktörlüğü Erasmus Ofisi’nin düzenlediği etkinlikte paskalya çöreği dağıtıldı.

Üsküdar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Direktörlüğü Erasmus Ofisi tarafından Erasmus öğrencilerinin katkıları ile paskalya etkinliği gerçekleştirildi. Bu güne özel Paskalya çörekleri ve çikolataları hazırlandı.

Öğrenciler tarafından boyanan paskalya  yumurtaları için bir de yarışma düzenlendi. En iyi boyanan üç paskalya yumurtası seçildi ve Üsküdar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı İsmail Çiftçi tarafından öğrencilere hediyeler verildi.

Etkinlik sonunda beraber hatıra fotoğrafı çektirildi.

Beyin araştırmacıları Miami’de buluşuyor

Beynin bilinmeyen sırlarının, Otizm, Şizofreni, Parkinson, Alzheimer gibi önemli hastalıkların araştırılıp tedavilerinin geliştirilmesi için ABD Başkanı Barack Obama’nın 2013 yılında başlattığı Brain İnitiative (Beyin İnisiyatifi) Projesi’nde Türkiye’yi temsil eden Üsküdar Üniversitesi, ABD’nin Miami kentine çıkarma yapacak. Üniversiteden 16 uzman, Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’nin (SBMT) 13’üncü yıllık toplantısına katılarak, beyin görüntüleme ve son dönem tedavi yöntemleriyle ilgili sunumlar yapacak.

Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Gültekin’in başkanlık edeceği ekipte yer alan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, Yrd. Doç. Dr. Murat Demirer, Doç. Dr. Serhat Özekes, Doç. Dr. Barış Metin, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, Yrd. Doç. Dr. Türker Ergüzel, Yrd. Doç. Dr. Oğuz Tan, Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver ile Dr. Mahir Yeşildal toplantıda birer sunum yapacak. Prof. Dr. Sinan Canan ile Yrd. Doç. Dr. Nüket İşiten ise posterle toplantıya katılacak. Uzmanlar, psikiyatride yeni yöntemlerden nöropsikiyatrik hastalıklarda rTMS (Tekrarlı transkraniyal manyetik simülasyan) yöntemine kadar birçok konudaki bilgi ve tecrübelerini meslektaşlarıyla paylaşacak.

Sınırların kaldırılması hedefleniyor

Üsküdar Üniversitesi, Miami’de 8-10 Nisan tarihleri arasında yapılacak toplantıda stant da açacak. Üniversite, burada düzenleyeceği etkinliklerle, hem Türkiye’de beyin haritalama konusunda yapılan çalışmaları anlatacak hem de Üsküdar Üniversitesi’nin bu alandaki çalışmaları hakkında katılımcıları bilgilendirecek. 500’ü aşkın bilim insanının katılacağı toplantıda, fen, mühendislik, sanat ve tıp bilimleri arasındaki sınırların kaldırılması ve beyin konusunda multidisipliner bir yaklaşımla bilgi alışverişinde bulunulması hedefleniyor.

Üsküdar Üniversitesi, geçen yıl 2’nci G20 Dünya Beyin Haritalaması ve Tedavileri Bilimsel Zirvesi’ni düzenlemiş ve sonuç bildirgesini de 15 Kasım’da, G20’nin düzenlendiği Antalya’da dünya liderleriyle paylaşmıştı. Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği (SBMT) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Tarhan da beynin sırlarını çözmek için disiplinler arası işbirliği yoluyla sınırları aşmanın zorunlu olduğunun altını çizmişti.

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan son dönemlerde medyaya yansıyan ihmal ve istismar konularının medyada yer bulmasına ilişkin Anadolu Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan şu değerlendirmelerde bulundu.

- "Bu tür yayınlar güvenli davranış açısından gerekli"

Prof. Dr. Nevzat Tarhan bu konudaki yayınların toplumsal farkındalığın oluşması ve güvenli davranış geliştirilmesi için gerekli olduğuna dikkati çekerek, çocuklara yürümeye başladığı andan itibaren mahremiyet eğitimi verilmesi ve "hayır" deme becerisinin kazandırılması gerektiğini söyledi.

Toplumda bu konuda farkındalık oluşturulmasının önemine değinen Tarhan, "Bu olayları abartmak yahut da politize ederek başka amaçlarla kullanmak gibi bir niyet her zaman olacaktır ama etik sınırlar içinde bu konunun konuşulmasının önleyici değeri vardır. Problemi azaltıcı değeri vardır. En azından kötücül kişileri engelleyici etkisi vardır." dedi.

Taciz, tecavüz, istismar gibi olayların nasıl önlenebileceğinin konuşulması gerektiğini aktaran Tarhan, "Bu olayların olmaması için toplum ne yapmalı, bunu konuşmamız gerekir. Olay bize bir işaret olsun. Oradan hareketle çocuklara nasıl bir eğitim vermemiz gerektiği konusunun toplum olarak konuşulması gerekir." şeklinde konuştu.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurhan Kavaklı’nın kitabı çıktı. Kitap, internet arama motorları ve kamusal alan arasındaki ilişkiyi irdelemesi açısından Türkiye’de bir ilk.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nurhan Kavaklı’nın doktora tezi kitap olarak çıktı.

Türkiye Alim Kitabevi’nden okuyucusuyla buluşan çalışma, internet arama motorları ve kamusal alan arasındaki ilişkiyi irdelemesi açısından Türkiye’de bir ilki oluşturuyor. 

1990’ların sonlarından itibaren yeni bir özgürlük alanı olarak beliren internetin geleneksel medyaya kıyasla, daha demokratik bir kamusal alan oluşumunda etkili olacağına dair beklentileri göz önünde tutan kitap, arama motorlarının düzenlediği iletişime odaklanıyor.

Bu doğrultuda çıkan kitap, arama motorlarının internet iletişiminin açık yapısını ve dolayısıyla da internet içeriğinin demokratik potansiyelini ne denli koruyabildiği sorusuna da yanıt arıyor.

TRT’nin sevilen dizisi “ Seksenler” ekibi oyuncuları, Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Kulübü tarafından düzenlenen söyleşiye katıldı. Sevilen oyuncular, öğrencilerin yoğun ilgisi ile karşılaştı.

TRT’nin sevilen, bir o kadar da duygulandıran “böyle günler çok eskide kaldı” dedirten dizisi; Seksenler’in değerli oyuncuları Berat Yenilmez, Mehmet Elmas, Faruk Sofuoğlu, Ceyhun Fersoy ve Begüm Öner Fersoy Üsküdar Üniversitesi’ndeydi.

Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Kulübü tarafından düzenlenen ve Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşiye psikoloji, sosyoloji ve iletişim öğrencileri yoğun ilgi gösterdi. Sanatçılarla sohbet etme imkânı bulan öğrenciler, sevilen oyunculara sorular da yöneltti.

Öğrencilerin “Seksenli yıllar hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusunu sanatçılar farklı açılardan cevapladı. Kasap Bahtiyar’ı canlandıran Faruk Sofuoğlu “Bence sevginin, paylaşımın bittiği yıllarmış” dizide Elvan’ı canlandıran Begüm Öner, “Çok güzel yıllarmış, diziye girdikten sonra fark ettim”, Şahin’i canlandıran Ceyhun Fersoy da “Ben de abilerimden, büyüklerimden dinlediğim kadarıyla biliyorum tabi. O yıllarda güven, arkadaşlık, dostluğun çok önemli olduğu yıllarmış” diye yanıtladı.

Pastacı Sami’yi canlandıran Berat Yenilmez, “Kamera önündeyken role girip, kamera kapandığında rolden nasıl çıkıyorsunuz?” sorusuna “Bizim işimiz bu! Bunun eğitimini alıyoruz ve zor da bir şey… Bazen rolden çıktığımızda kendimizi sudan çıkmış balık gibi hissediyoruz” yanıtını verdi.

Söyleşide televizyon izlerken seçici olunmasından biraz daha geçmişe bakmayı öğrenmemize kadar her konuya değinildi.

Söyleşi plaket töreni ve toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi. Seksenler dizisi ekibi Mayıs ayında da Üsküdar Üniversitesi’nde olacak.

Türkiye’de spor kamuoyunun yakından takip ettiği iki önemli isim, Üsküdar Üniversitesi’nde bir araya geldi. Rıdvan Dilmen ve Kuddusi Müftüoğlu, altyapısı, bugünü ve geleceği ile Türk futbolunu ve hakemliği konuştu.

Üsküdar Üniversitesi, Rıdvan Dilmen’in her hafta spor dünyasından konukları ağırladığı “Adil Oyun” programına ev sahipliği yaptı.

Rıdvan Dilmen’in bu haftaki konuğu Merkez Hakem Kurulu Başkanı Kuddusi Müftüoğlu oldu.

Rıdvan Dilmen’in “Türk futbolunda hakemlerin gelişimi ne durumda?” sorusunu hakem Kuddusi Müftüoğlu “Jenerasyon farklılıkları var. Koşu mesafeleri arttı. Bizim dönemlerimizle şuan ki dönemler arasında büyük farklılıklar var. FİFA hakemlerin, kendilerini iyi hissettikleri sürece, gerekli sağlık belgelerini sağladıkları sürece hakemlik yapmasına imkân sağlamaktadır. Türk futbolunda hakemlerin yaşını 45 ten 47 ye çıkardık” dedi.

Üsküdar Üniversitesi öğrencileri Rıdvan Dilmen ve Kuddusi Müftüoğlu’na birçok soru yöneltti. Öğrencilerden biri Rıdvan Dilmen’e “Futbolcu olsaydınız teknolojik altyapının bu denli önem kazandığı bu yıllarda kendinizi nerede görürdünüz?” sorusu üzerine “bu konuda mütevazı olamayacağım, Avrupa’nın önde gelen kulüplerinden birinde gayet rahat oynayabilirdim” dedi.

Üsküdar Üniversitesi öğrencisi “hakemlerin futbol oynayarak futbolu daha yakından tanıması, futbolcuyu anlaması açısından nasıl yorumluyorsunuz?” sorusu üzerine “hakemlerin futbol yorumlarında eksikliklerin olduğuna kısmen katılıyorum. Futbolculardan aktif futbol yaşamlarını bitirdikten sonra hakemlik yapmaları konusunda çalışmalar yaptık. Aktif futbolculuklarını bitiren futbolcuların 3-4 senelik bir süreç sonrası hakem olması için gereken çalışmaları yapacağız. Hakem olarak süper ligde futbolcu olarak kazandıklarından çok daha fazla para kazanabilirler” cevabını verdi.

Üsküdar Üniversitesi Çarşı Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen etkinlikte öğrencilerle buluşan Rıdvan Dilmen ve Kuddusi Müftüoğlu, altyapısı, bugünü ve geleceği ile Türk futbolunu ve hakemliği konuştu.

Futbol dünyasının sevilen isimleri son olarak öğrencilerle öz çekim yaptı.

Üsküdar Üniversitesi, bu yıl Chicago Üniversitesi’nde düzenlenen TASSA’nın (Turkish American Scientists and Scholar Association / Türk Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenleri Birliği) yıllık konferansına katıldı.

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhsin Konuk, katıldığı konferansta üniversitenin beyin ve farmakogenomik grupları iki poster sunumu yaptı. Üsküdar Üniversitesi  Uluslararası İlişkiler Ofisi Direktörü Emre Üçssular’ın da katıldığı programda stant açılarak, pek çok ülkeden bilim insanlarıyla fikir alışverişinde bulunuldu.

Konferansta  “bilim ve toplum”, “biyomedikal ve translasyonel bilimde öne çıkanlar”, “Türkiye-Amerika köprü programları”, “ortak projeler”, “üniversite sıralamaları”, “Türk üniversiteleri” ve “mühendislik alanlarının optimizasyonu” gibi pek çok farklı konu masaya yatırıldı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın da bir konuşma yaptığı konferansta, Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Nobel ödülü aldığı çalışmasını anlattı.

ABD’deki Türk bilim insanları ile Türkiye’deki bilim insanları arasında köprü görevi üstlenen ve 7 ülkeden katılımcıların yer aldığı TASSA konferansında, Türkiye’nin dünyada herkesle rekabet edebilecek bir ülke olması için gayret sarf edildiği özellikle vurgulandı.

Üsküdar Üniversitesi, bu yıl Chicago Üniversitesi’nde düzenlenen TASSA’nın (Turkish American Scientists and Scholar Association / Türk Amerikan Biliminsanları ve Akademisyenleri Birliği) yıllık konferansına katıldı.

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhsin Konuk, katıldığı konferansta üniversitenin beyin ve farmakogenomik grupları iki poster sunumu yaptı. Üsküdar Üniversitesi  Uluslararası İlişkiler Ofisi Direktörü Emre Üçsular’ın da katıldığı programda stant açılarak, pek çok ülkeden bilim insanlarıyla fikir alışverişinde bulunuldu.

Konferansta  “bilim ve toplum”, “biyomedikal ve translasyonel bilimde öne çıkanlar”, “Türkiye-Amerika köprü programları”, “ortak projeler”, “üniversite sıralamaları”, “Türk üniversiteleri” ve “mühendislik alanlarının optimizasyonu” gibi pek çok farklı konu masaya yatırıldı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın da bir konuşma yaptığı konferansta, Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Nobel ödülü aldığı çalışmasını anlattı.

ABD’deki Türk bilim insanları ile Türkiye’deki bilim insanları arasında köprü görevi üstlenen ve 7 ülkeden katılımcıların yer aldığı TASSA konferansında, Türkiye’nin dünyada herkesle rekabet edebilecek bir ülke olması için gayret sarf edildiği özellikle vurgulandı.

ABD’nin Miami kentinde 8-10 Nisan tarihlerinde düzenlenen Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’nin (SBMT) toplantısında yer alan Üsküdar Üniversitesi, beyin görüntüleme ve son dönem tedavi teknikleriyle ilgili sunumlar yapacak. Beyin araştırmalarının sadece tıp dünyasının ilgilendiği bir alan olmadığını belirten Prof. Dr. Selahattin Gültekin, “mühendislik ve fen bilimleri de beyin araştırmalarının içinde yer alıyor” dedi.

Beynin bilinmeyen sırlarının, Otizm, Şizofreni, Parkinson, Alzheimer gibi önemli hastalıkların araştırılıp tedavilerinin geliştirilmesi için ABD Başkanı Barack Obama’nın 2013 yılında başlattığı Brain İnitiative (Beyin İnisiyatifi) Projesi’nde Türkiye’yi temsil eden Üsküdar Üniversitesi, ABD’nin Miami kentinde. Üniversiteden 16 uzman, Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’nin (SBMT) 13’üncü yıllık toplantısına katılarak, beyin görüntüleme ve son dönem tedavi yöntemleriyle ilgili sunumlar yapacak.

Beyin haritalaması yapılacak

Ekibin başkanlığını yapacak olan Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı, Tedavisel Beyin Haritalamaları Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Selahattin Gültekin, dünyanın pek çok yerinde beyinle ilgili araştırmalar yapan bilim insanlarının buluşacağı toplantıda beyin haritalama yapılacağını söyledi. Prof.Dr. Gültekin, şu bilgileri verdi:

“Miami’deki toplantıda bilim insanları hem tedavi yöntemlerini konuşacak hem de beyin haritalarını çıkaracaklar. Yani sadece ‘Ben bunu buldum, buyurun’ değil, aynı zamanda da ‘Biz bunu bulduk şimdi tedaviye geçmemiz lazım’ diyecekler. Bu toplantı dünyanın en önemli olaylarından biri. Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği SBMT bu uluslararası toplantıları her yıl düzenliyor. Bu toplantılarda beyinle ilgili hastalıkların nedenleri, tedavi yöntemleri konuşuluyor. O sene içerisinde beyinle ilgili yapılan araştırmalar, gelişmeler, tedavi yöntemleri münakaşa ediliyor.

Türkiye’deki toplantı çok başarılı geçti

Biz bunun küçük bir ayağını geçtiğimiz yıl Türkiye’de yaptık. Üsküdar Üniversitesi, geçen yıl 2’nci G20 Dünya Beyin Haritalaması ve Tedavileri Bilimsel Zirvesi’ni düzenledi, sonuç bildirgesini de 15 Kasım’da, G20’nin düzenlendiği Antalya’da dünya liderleriyle paylaştı. Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği (SBMT) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevzat Tarhan da beynin sırlarını çözmek için disiplinler arası işbirliği yoluyla sınırları aşmanın zorunlu olduğunun altını çizmişti.

Beyin araştırmalarına verdiğimiz önemin göstergesi

Bu toplantılara yurt dışından gelen bilim insanları ve ziyaretçiler katıldı. Ayrıca bu derneğin kurucuları da çağrıldı. Biz Üsküdar Üniversitesi olarak her iki toplantıda çok başarılı şeyler yaptık. Bunun üzerine bu yılki toplantıda Üsküdar Üniversitesi olarak 16 kişilik bir ekiple bulunuyoruz. Bir üniversiteden 16 akademisyenin gitmesi son derece anlamlı. Ve bu durum da üniversitemizin beyin araştırmalarına ne kadar önem verdiğinin bir göstergesi.

Miami toplantısı dünyanın bu alanda en üst düzeyde çalışan insanlarının bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunacakları bir ortam sağlıyor ve bizim de öğreneceğimiz bir sürü şey var. Beyin araştırmaları artık sadece tıp dünyasının ilgilendiği bir alan değil. Artık mühendislik ve fen bilimleri de beyin araştırmalarının içinde yer alıyor.”

Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’nin (SBMT) benzerini Türkiye’de kurduklarını belirten Prof. Dr. Selahattin Gültekin, “Derneğimizin başkanı rektörümüz Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ben de ikinci başkanım. 45 kişilik bir kurucu kadro ve yönetim kurulu var. Biz bu derneğin sadece Türkiye ayağı değil, aynı zamanda Ortadoğu ayağı olduk” dedi.

Beyin hastalıkları topluma anlatılmalı

Miami’deki toplantının ilk gününde Ortadoğu’daki beyin çalışmalarına ilişkin gelişmeleri de anlatacağını belirten Prof.Dr. Gültekin, beyin hastalıklarının topluma anlatılmasının da önemli olduğunu belirterek hükümetin de bu projeyi desteklemesi gerektiğine dikkat çekti. Prof.Dr. Gültekin, şunları söyledi:

­“Türkiye’nin Ortadoğu’yu temsilen orada bulunması artı bir durum olacak. Türkiye açısından çok önemli bir buluşma. Beyin araştırmaları alanındaki çalışmaları Türkiye’de canlandırmak lazım, burada siyaseti de arkamıza almamız lazım. Yani parlamentoya gidip bizim bunları anlatabilmemiz lazım. Biz şimdi halkı bu konuda uyandırmak istiyoruz. Bunun için de rektörümüz Prof.Dr. Nevzat Tarhan’la beraber, tahmin ediyorum çok yakında parlamentoya girip Sağlık Komisyonu ile beraber toplantı yapacağız.

Miami’deki toplantıya Amerikan Parlamentosu’ndan parlamenterler de gelecekler. Parlamento üyeleri ile oturup konuşacağız. İşin ehemmiyetini anlatacağız. Başkan Obama’nın 2013’te başlattığı “Brain İnisiyatif” 100 milyon dolarlık bir proje ve her sene de bunu artırma hedefleri var. Amerika bunu yaparken Türkiye olarak hükümetimizin bir şeyler yapması lazım. Yani bu husustaki araştırmaları vs. desteklemesi lazım. Bunun için de bizim bu tür toplantıları takip etmemiz gerekiyor. Dünyada neler oluyor, bizde ne oluyor, bizim neyimiz eksik, onlar ne kadar ileri, biz onları nasıl yakalayabiliriz?

Dolasıyla bu Miami çıkarmasının Türkiye için çok ehemmiyeti var. Özellikle Üsküdar Üniversitesi için. Bu toplantı, bizim temamızla davranış bilimleriyle örtüşüyor. Davranışları kim kontrol ediyor; beyin kontrol ediyor.”

Prof.Dr. Selahattin Gültekin, 20 Nisan 2016’da Prof.Dr. Nevzat Tarhan’la beraber Amerikan Parlamentosu’nu da ziyaret etmeyi, Türkiye’de bu alanda yapılan çalışmaları anlatmayı düşündüklerini de söyledi.

2015-2016 Bahar Uzaktan Eğitim Dersleri Ara Sınav Mazeret Sınavlarına gireceklerin listesini görüntülemek için tıklayın

Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi ve Odyoloji bölümü öğrencileri düzenlenen törenle beyaz önlüklerini giyindi. Böylece sağlık mesleğine ilk adımlarını da atmış olan öğrenciler törende duygu dolu anlar yaşadı. Öğrencileri bu anlamlı günde aileleri de yalnız bırakmadı. Öğrenciler okudukları şiir ve sergiledikleri oyunlarla bölümlerinin önemine dikkat çekti.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Ergoterapi ve Odyoloji Bölümü öğrencilerinde önlük heyecanı yaşandı.

Henüz 1’inci sınıf öğrencileri olan Ergoterapi ve Odyoloji bölümü öğrencileri düzenlenen törenle sağlık mesleğine ilk adımlarını attı.

Öğrenciler için Nermin Tarhan Konferans Salonunda önlük giyinme töreni gerçekleştirildi. Törene Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zelka, Rektör Danışmanı Halide İncekara, Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, Ergoterapi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevda Asgerova, Odyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Burak Öztürk, bölüm hocaları ile öğrenci ve aileleri katıldı.

Aramızda bulunan bir kişi dahi bir günlük duymamaya tahammül edemeyeceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Burak Öztürk, odyolojinin çok önemli bir alan olduğunu söyledi. Öğrencilerine ilimi arama ve öğrenmede hiçbir zaman pes etmeyin diyen Öztürk, mesleğe sahip çıkın uyarısında bulundu.

Sağlıkçı olmaya var mısınız sorusuyla öğrencilere seslenen Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, beyaz önlüğün temizliği, saflığı temsil ettiğini, beyaz önlüğün vebalinin ise büyük olduğunu hatırlattı.

Son olarak söz alan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Zelka da üniversite olarak öğrencilerini ciddi eğitimden geçirdiklerini sözlerine ekledi. Sağlık alanında teori kadar pratiğin de önemli olduğunu, bu yönde bir ders içeriğini öğrencilere sunduklarını ifade eden Zelka, velilere “Gözünüz arkada kalmasın. Onları çok iyi yetiştiriyoruz.” Dedi.

Önlüklerini hocalarının elinden giyerek mesleğine ilk adımlarını atan öğrenciler okudukları şiir ve sergiledikleri oyunlarla salondakileri duygu dolu anlar da yaşattı.

Öğrenciler toplu fotoğraflarla günü ölümsüzleştirdi.

Üsküdar Üniversitesi öğrencilerinden Betül Karakuş, Kübra Demirci ve Muharrem Çiftçi, Türkiye genelinde üniversite öğrencilerinin katıldığı “Hayal Edin Gerçekleştirelim Sosyal Sorumluluk Proje Yarışması’na katılıyor. “Ceylanlar” ismiyle yarışmaya katılan öğrenciler, dezavantajlı kadınların kayıtlı iş gücü olarak piyasaya girmelerini hedefledikleri Haydi Girişelim Projesi ile yarışacak.

Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğrencileri Betül Karakuş, Kübra Demirci ile Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Muharrem Çiftçi, “Haydi Girişelim” isimli projeleriyle Türkiye genelinde düzenlenen yarışmaya katıldı.

Üsküdar Üniversitesi’ni “Ceylanlar” ismiyle temsil edecek öğrenciler, projeleri ile çocukken istismara maruz kalan dezavantajlı kadınların kayıtlı iş gücü olarak piyasaya girmelerini sağlayacak,  bu kadınlara sürdürülebilir biçimde gelir kazandıracak bir girişimcilik merkezi kurulmasını amaçlıyor. Böylece kadınların mesleki eğitimlere katılarak yaşam ve mesleki becerilerini geliştirmelerine imkân sağlanacak. Proje sayesinde kadın girişimci ve yatırımcılara da ulaşılarak aralarında bir haberleşme ağı oluşturulması hedefleniyor.

Kadın girişimcilik merkezi kurulurken kadınların sadece mesleki becerileri değil, aynı zamanda annelik gibi rollerinin göz önüne alınarak konuyla ilgili kurumlar arasında işbirliği/koordinasyon kurularak sürdürülebilir çözüm üretilmesi sağlanacak.

Türkiye çapında üniversite öğrencilerinin sosyal yardımlaşma projeleriyle katıldığı “Hayal Edin Gerçekleştirelim” yarışmasına 920 proje başvurdu. Sosyal medya oylamasında birinci olan projeye 5 bin TL ödül verilecek.  

Yarışmayla üniversite öğrencilerinin sosyal sorumluluk konularında bilinçlenmeleri, toplumsal ihtiyaçları fark etmeleri ve bu alanlarda harekete geçmeleri amaçlanıyor.

Kredi Kayıt Bürosu’ tarafından düzenlenen ve Türkiye genelindeki ön lisans, lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin çevre, eğitim, sağlık, spor, kültür sanat ve toplumsal olmak üzere 6 kategoride birbirinden özel projeler ile başvuruda bulunduğu yarışma, özgün ve yaratıcı sosyal sorumluluk projeleri ortaya çıkarmaktadır. Projeler alanında uzman ve seçkin jüri üyeleri tarafından değerlendiriliyor.

Jüri tarafından belirlenen kategori birincileri arasında yapılan değerlendirmelerde en yüksek puanı alan proje ise Büyük Ödül'ü almaya hak kazanıyor. Yarışmada dereceye giren öğrenciler çeşitli ödüllere sahip olmanın yanı sıra öğrencilere KKB'de staj imkânı da sunuluyor. Seçilen projeler "KKB Sosyal Sorumluluk Projeleri" kitabında derlenerek Türkiye genelinde ilgili tüm kurum ve kuruluşlara dağıtılacak.

Öğrencilerimiz sosyal medya hesabı üzerinden oylarınızı bekliyoruz. Oylama için;

https://www.hayaledingerceklestirelim.com/oylama/Voting/Index

ABD Başkanı Barack Obama’nın 2013 yılında başlattığı Brain Initiative (Beyin Girişimi) Projesi’nde Türkiye’yi temsil eden Üsküdar Üniversitesi, 8-10 Nisan tarihleri arasında Miami’de yapılan beyin toplantısındaydı.

Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’nin (The Society for Brain Mapping and Therapeutics (SBMT) 13’üncü yıllık toplantısına 16 kişilik uzman kadrosuyla katılan Üsküdar Üniversitesi, psikiyatride yeni yöntemlerden nöropsikiyatrik hastalıklarda rTMS (Tekrarlı transkraniyal manyetik simülasyan) tekniğine kadar birçok konudaki bilgi ve tecrübelerini meslektaşlarıyla paylaştı. Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Gültekin’in başkanlık ettiği ekipte, Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, Prof. Dr. Sinan Canan, Doç. Dr. Serhat Özekes, Doç. Dr. Barış Metin, Yrd. Doç. Dr. Murat Demirer, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, Yrd. Doç. Dr. Türker Ergüzel, Yrd. Doç. Dr. Oğuz Tan, Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, Yrd. Doç. Dr. Nüket İşiten ve Dr. Mahir Yeşildal yer aldı.

Türkiye’den proje ortağı Üsküdar Üniversitesi

Üsküdar Üniversitesi, Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’nin Miami’deki toplantısına proje ortağı olarak katıldı. Üsküdar Üniversitesi, geçen yıl da Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’yle birlikte 2’nci G20 Dünya Beyin Haritalaması ve Tedavileri Bilimsel Zirvesi’ni düzenlemiş, sonuç bildirgesini 15 Kasım’da, G20’nin düzenlendiği Antalya’da dünya liderleriyle paylaşmıştı.

Üsküdar Üniversitesi’nin yanı sıra Florida International University (FIU), Brain Mapping Foundation (Beyin Haritalama Derneği), Miami Çocuk Hastanesi, Institute for Nerve Medicine (Sinir Bilim Enstitüsü) ve California Neurosurgical Institute (Kaliforniya Nöroşirurji Enstitüsü) de proje ortağı olarak toplantıda yer aldı. Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’nin stratejik ortakları arasında NASA’dan ABD ordusunun genel cerrahi birimine kadar pek çok kurum bulunuyor.

Obama’dan madalya alan asker…

Beyin Haritalama ve Tedavi Derneği’nin 16 aylık bir çalışma sonucu hayata geçirdiği toplantıya 500’ü aşkın bilim insanı katıldı, 200’ün üzerinde sunum yapıldı. Beyin kanseri, psikiyatrik rahatsızlıklar, nöro-nano teknoloji, sinirsel iyileşme, radyasyon onkolojisi ve beyin politikaları gibi pek çok konunun masaya yatırıldığı toplantıda, ödüller de verildi. Beyin alanında yaptıkları çalışmalar nedeniyle bilim insanları Ted Berger, Bennet Omalu, Aaron Filler, Chenzhong Li, Ken Green, Vicky Yamamoto ve Ruogu Fang ödüle layık görüldü. ABD Kongre Üyesi Andy Harris beyin çalışmalarına verdiği destek nedeniyle, X2BioSystems Inc şirketinin CEO’su John Ralston da sağlık teknolojisine yaptıkları katkılar nedeniyle ödüllendirildi. Afganistan’da çok ağır bir biçimde yaralanıp hayatta kalmayı başaran ve ABD Başkanı Barack Obama’nın 2 yıl önce şeref madalyası verdiği onbaşı William Kyle Carpenter da buradaki toplantıda “cesaret ve adanmışlık” ödülü aldı.

Beyin Girişimi projesi, beynin bilinmeyen sırlarının, Otizm, Şizofreni, Parkinson, Alzheimer gibi önemli hastalıkların araştırılıp tedavilerinin geliştirilmesini hedefliyor. 

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. İsmail Arda Odabaşı’nın kaleme aldığı “Türkiye’de Sansür Eğlenceleri” isimli kitabı okuyucusuyla buluştu. Siyasal Kitabevi’nden çıkan kitap, 19. Yüzyıl sonlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda öğretmenlik ve yazarlık yapmış olan Jacques Loria’nın II. Abdülhamit dönemi sansür uygulamalarını ve hafiye teşkilatını konu alıyor.

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi akademisyenlerinden yeni bir kitap daha okurlarla buluştu.

İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölüm Başkanı Doç. Dr. İsmail Arda Odabaşı, kaleme aldığı “Türkiye’de Sansür Eğlenceleri” isimli kitabı raflara çıktı.

Siyasal Kitabevi’nden okuyucusuyla buluşan kitap, 19. Yüzyıl sonlarında Osmanlı İmparatorluğu’nda öğretmenlik ve yazarlık yapmış olan Jacques Loria’nın II. Abdülhamit dönemi sansür uygulamalarını ve hafiye teşkilatını konu alıyor. Kitap ilk kez 1907 yılında yayınlanmıştı.

Kitaba ilişkin görüşlerini paylaşan Prof. Dr. Korkmaz Alemdar şu değerlendirmelerde bulundu:

“Türkiye’de sansür uygulamaları konusunda bildiklerimiz artıyor. Comte de Persignac’ın (Jacques Loria) Türkiye’de Sansür Eğlenceleri bunun yeni ve ilginç bir örneği. Bu kitap II. Abdülhamit dönemindeki sansür uygulamalarının tanığı; yaşananları anlatıyor. Sansürün basına, kitap yayınına ve tiyatro oyunlarına nasıl uygulandığının örneklerini veriyor. Arşiv belgelerine dayalı anlatımdan biraz farklı olarak günlük yaşamın acı/komik yanlarını daha çarpıcı biçimde sergiliyor. Bu sayede kitaptan pek çok ayrıntıyı öğrenmek mümkün: Bir yabancının Osmanlı ülkesine gelirken yolda yemek üzere yanına aldığı tavuğun sarılı olduğu gazeteye (pişmiş tavuğun o zamanlar gazete kâğıdına sarıldığını not ediyoruz!) gümrük memurunun el koymasını, pratik yaşam hakkında bilgi veren bir sözlüğün Türkiye maddesinin yırtılıp alınmasını, kitap basımını ya da kapatılan bir gazetenin yeniden yayınını neredeyse olanaksız hale getiren bürokrasinin tutumunu ve bir tiyatro oyununun metninden sözcükler/bölümler çıkartılmasını öğreniyoruz.” 

Üsküdar Üniversitesi ve NPİstanbul Nöropsikiyatri Hastanesi’nin birlikte düzenlediği Multidisipliner Bilimsel Eğitim Toplantılarında bu hafta “Otizm” konusu masaya yatırıldı.  Sao Paulo Üniversitesinden Dr. Vânia Canterucci Gomide-Çakmak’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda Çakmak, otistik çocukların beynindeki yapısal değişikliklere dikkat çekti. Ailelere önemli tavsiyelerde bulunan Çakmak, otizmle yaşamak zor ama yalnız değilsiniz hatırlatmasında bulundu.

Her hafta Çarşamba günleri Prof. Dr. Rasim Adasal Konferans Salonu’nda Üsküdar Üniversitesinin akademisyenleri, yüksek lisans ve lisans öğrencileri ile NPİstanbul Nöropsikiyatri hastanesinin uzmanlarının katılımıyla gerçekleştirilen Multidisipliner Bilimsel Eğitim Toplantıları devam ediyor.

Seçilen konuların bilimsel veriler ışığında ele alınıp, her yönüyle değerlendirildiği, farklı disiplinlerle de irdelendiği toplantının bu hafta gündeminde “Otizm” konusu vardı.

Programa davetli konuşmacı olarak katılan Sao Paulo Üniversitesinden Dr. Vânia Canterucci Gomide-Çakmak, Dünya’da bilinen 70 milyon otistik çocuk olduğunun altını çizdi. Otistik çocukların beyinlerindeki yapısal değişikliklere değinen Çakmak, 26 yıllık çalışma hayatında otistik çocukların ve ailelerinin hayatlarını nasıl kolaylaştırabileceğinin sorusunun cevabını aradığını söyledi. Otistik çocukların davranışları ile ilgili de bilgi veren Çakmak, Türkiye’deki otistik çocuk sahibi olan ailelere tavsiyelerde bulundu. Çakmak şunları söyledi:

Otizmle yaşamak zor ama yalnız değilsiniz!

“Otistik bir çocukla yaşamak çok zor bir süreç ama yalnız değilsiniz. Dünya’da, bu çocukların daha iyi bir yaşam sürmesi  için çalışan ve hayatını bu yola adayan pek çok psikiyatrist, psikolog var. Ben de onlardan biriyim. Uzun soluklu terapi seansları ile bu süreçle daha kolay başa çıkılabilir. Ben Türkiye’yi çok seviyorum. İleride de bir süreliğine burada yaşamayı düşünüyorum. Ülkenizdeki otistik çocuklar ile ilgili çok güzel projelerim var.”

Haber-foto: Simge Yıldırım Yurga

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, Çanakkale’de  hâkim, doktor, avukatlarla bir araya geldi. Atasoy, katılımcılarla deneyimleri, uzmanlık alanı kriminal olaylarda DNA ve kimyanın nasıl kullanıldığı konusunda paylaşımlarda bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, Çanakkale Barosu’nun düzenlediği konferansa konuşmacı olarak katıldı.

“Gelecekçe Suç ve Delil” başlıklı konferansa Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan’ın yanı sıra hâkimler, doktorlar, avukatlar ve Çanakkaleliler katıldı.

Yaklaşık 2 saat süren konferansta katılımcılara deneyimlerinden, uzmanlık alanı kriminal olaylarda DNA ve kimyanın nasıl kullanıldığı hakkında bilgiler veren Atasoy, gelen soruları da cevapladı.

Atasoy’a ilginin yoğun olduğu konferansta Baro Başkanı Av. Bülent Şarlan, verdiği değerli bilgiler için Prof. Dr. Sevil Atasoy’a teşekkürlerini sunarak günün anısına armağan takdim etti.

Prof.Dr. Haydar Sur: “Ses hastalıkları kader değil”

Ses sağlığı için bu önerilere dikkat!

Tüm dünyada her yıl 16 Nisan’da kutlanan Dünya Ses Günü kapsamında geniş katılımlı bir sempozyum düzenleyen Üsküdar Üniversitesi, her yönüyle ses sağlığını masaya yatırdı. Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Haydar Sur, mesleğini sesiyle yapan öğretmen, ses sanatçısı, avukat ve pazarcılar için ses sağlığının önemli olduğunu vurgulayarak “Ses hastalıkları kader değil, bilinçlendirmeyle hastalıkların önüne geçilebilir” dedi. Ses sağlığının önemine dikkat çeken uzmanlar, ses sağlığını korumak için önemli tavsiyelerde bulundu: Bol su tüketin, sigara, nargile ve alkolden uzak durun ve yeme alışkanlıklarınızı değiştirin.

16 Nisan, her yıl tüm dünyada “Dünya Ses Günü” olarak kutlanıyor. Bir çok ülkede hafta boyunca düzenlenen etkinliklerle ses sağlığına dikkat çekiliyor.

Davranış Bilimleri ve Sağlık alanında Türkiye’nin ilk tematik üniversitesi olan Üsküdar Üniversitesi, bu yıl da bu güne özel bir sempozyum düzenledi.

Proje koordinatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kürşat Yelken’in yaptığı etkinlik, Ses Konuşma ve Yutma Bozuklukları Derneği birlikteliğiyle gerçekleştirildi.

Önleyici tedbir ve bilinçlenmeyle ses hastalıkları önlenebilir

Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını yapan Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, mesleğini sesiyle yapan öğretmen, ses sanatçısı, avukat ve pazarcılar için ses sağlığının çok önemli olduğunu vurgulayarak “Toplum olarak ses sağlığı konusunda yeteri kadar bilgili değiliz. Sesiyle geçimini sağlayan kişiler gırtlak kanseri dahil sesle ilgili hastalıklar yaşayabiliyorlar. Bu durum kader değil. Bu konuda toplumu bilinçlendirerek, önleyici tedbirlerle bu hastalıkların önüne geçebilmek mümkün. Bu sempozyum bu bilinçlenmeye önemli katkılar sağlayacak” dedi.

Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ses Yutma Konuşma Bozuklukları Derneği Başkanı Doç. Dr. Kürşat Yelken ise ses sağlığına dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen sempozyumla bu alanda çalışan uzmanları bir araya getirerek bilgi paylaşımının hedeflendiğini söyledi.

KBB uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz de Ses Yutma Konuşma Bozuklukları Derneği olarak ses sağlığına dikkat çekmek ve toplumu bilgilendirmek amacıyla gerçekleştirilen bu toplantıda önemli bilgi alış verişinde bulunulacağını söyledi. Multidisipliner bu toplantının KBB, ses yutma ve konuşma bozuklukları ve şan eğitmenlerini bir araya getirdiğini belirten Prof. Dr. Öz,  bu üç alanın hedefinin aynı olduğunu belirterek ses sağlığı konusunda ortak adım atmanın hedeflendiğini söyledi.

Ses sağlığınız için bu tavsiyelere dikkat

Açılış konuşmalarının ardından sempozyuma geçildi. Prof. Dr. Ferhan Öz’ün moderatörlük yaptığı sempozyumda Op. Dr. Sevtap Akbulut, Op. Dr. Elad Azizli, Doç. Dr. Kürşat Yelken, “profesyonel ses hastalıkları ve tedavi yöntemleri ve şarkı söyleme sırasında endoskopi” başlıklı sunumlar yaptı. Uzmanlar, ses sağlığını korumak için önemli tavsiyelerde bulundu.

İşte sesin uzmanlarından o öneriler:

• Bol su tüketin. Bir yetişkinin günde 2,5 – 3 litre su tüketmesi gerekiyor. Bu miktar, 6-8 su bardağına denk geliyor. Su tüketimi ses tellerinin nemlenmesini sağlıyor.
• Sıcak tüketimden kaçınmak gerekiyor. Özellikle tükettiğimiz aşırı sıcak gıdalar, ses telleri üzerinde olumsuz etki yaratıyor.
• Sigara ve nargile kullanmayın. Sigara ve nargile kullanımının ses telleri üzerinde olumsuz etkileri var, ses tellerine zarar veriyor.
• Alkolden uzak durulmalı çünkü alkol de ses tellerini kurutarak zarar veriyor.
• Ses sağlığında beslenme ve beslenme alışkanlıklarının da önemli bir yeri var. Özellikle reflü ses tellerine büyük zarar veriyor, bu nedenle uyumadan hemen önce atıştırma alışkanlıklarından vazgeçmek gerekiyor. Uyumadan önce süt ve yoğurt kullanımı da yoğun asit salınımına neden olduğu için ses telleri zarar görüyor.
• Sesin aşırı kullanımından kaçınmak gerekiyor. Ses hijyeni için uygun ton ve şiddette, bağırmadan ve ses tellerini yormadan konuşmak gerekiyor.
• Sağlıklı bir ses için düzenli ve iyi uyku da çok önemli. Uykusuzluk ses sağlığını tehdit ediyor.
• Ses sağlığı için stresten uzak durmak gerekiyor. Yoğun stres ve gerilim, küçük ve hassas kaslara sahip olduğu için önce gırtlağı etkiliyor.
• Kuru ortamlar da ses tellerini olumsuz etkiliyor. Ses sağlığı için bulunduğumuz ortamın nemli olması gerekiyor.

Prof. Dr. Güzin Gürel de bedensel egzersizlerin ses üzerindeki etkilerini anlattı.

Prof. Dr. Mehmet Külekçi’nin moderatörlük yaptığı bir başka oturumda Türkiye’de ses ve şan eğitimi, şan öğrencilerinin seslerini korumak için yapması gereken çalışmalarla ilgili bildiriler sunuldu.

Üsküdar Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÜSESKOM) Prof. Dr. Ahmet Konrot, müzisyen ve vokalist Tolga Gülen’le “Sesimiz bizim enstrümanımızdır” başlıklı söyleşi gerçekleştirildi.

Üsküdar Üniversitesi NP Altunizade Polikliniği’nden KBB uzmanı Prof. Dr. Halil İbrahim Erol’un moderatörlük yaptığı bir başka konferansta ise ses eğitimi masaya yatırıldı.

Sempozyumda ayrıca şan eğitimi basamakları, şan eğitimi, ses eğitimi, ses terapisi, şan terapisi arasındaki farklar, ses eğitiminde nefes teknikleri, sesin geliştirilmesi, dolaylı ve doğrudan şan terapi teknikleri gibi konularda sunumlar yapıldı.

Alanında uzman isimlerin konuk olduğu sempozyumda katılımcılar, sesin mesleki ve yaşamdaki önemine ilişkin görüşlerini paylaştı.

Sempozyum sonunda opera sanatçıları soprano Hande Soner Ürben, tenor Bülent Külekçi ve Sedat Can Öztoprak, Koro şefi Suzan Bünül ile piyanoda Paola Villa eşliğinde bir konser verdi.

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, Birleşmiş Milletler’in 13 kişilik Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu’na yeniden seçilmesi başarısı, TBMM Genel Kuruluna da taşındı. AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, Milletvekilleri huzurunda Atasoy'u tebrik etti.

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sevil Atasoy, 2017-2022 arası görev yapmak üzere Birleşmiş Milletler (BM)  Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu’na yeniden seçildi.

Dışişleri Bakanlığı tarafından aday gösterilen Prof. Dr. Atasoy, Newyork’ta yapılan seçimde 16 adayın tamamını geride bırakarak en yüksek oyu aldı. 13 üyeden oluşan BM Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kurulu’nun ambargo yetkisi de bulunuyor.

Seçimlerde 54 ülke oy kullandı. Prof. Dr. Atasoy, 54 oyun 40'ını alarak birinci olurken Türkiye'yi ABD ve Rusya izledi.

Üsküdar Üniversitesi Şiddet ve Suçla Mücadele Uygulama ve Araştırma Merkezi ( ŞİDAM) Müdürü de olan Prof. Dr. Sevil Atasoy, daha önce başkanlığını üstlendiği kurula ikinci kez seçilmiş oldu.

Prof. Dr. Atasoy, 2017-2022 yılları arasında görev yapacak. Prof.Dr. Atasoy, 2005 – 2010 arasında görev yapmış olup, başkanlığını üstlenmiş ilk Türk vatandaşı ve kurulun yüz yılı aşan tarihinde ikinci kadın başkanı olarak görev yapmıştı.

Atasoy’un bu başarısı TBMM Genel Kuruluna da taşındı. AK Parti İstanbul Milletvekili Mihrimah Belma Satır, Milletvekilleri huzurunda Atasoy’un birçok alandaki başarılarından bahsederek kendisini tebrik etti.

Üsküdar Üniversitesi bağımlılıkla mücadele için çalışıyor.

Üsküdar Üniversitesi bünyesinde de bağımlılık ve toksikolojiyle ilgili çalışmalar yürütülüyor.

Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÜSBAUMER), bağımlılık alanında bilimsel araştırmalar yapmak, projeler üretmek, yürütülen projelere ortak olmayı hedefliyor. ÜSBAUMER, böylece ulusal ve uluslar arası kuruluşlara, gerçek ve tüzel kişilere hizmet içi eğitim kursları, konferanslar, çalıştaylar, seminerler ve sertifika programları düzenleyerek toplumdaki her kesimi doğrudan ya da uzaktan eğitim yoluyla bilgilendirmeyi ve bilinçlendirmeyi hedefliyor.

Üsküdar Üniversitesi, bu yıl Chicago Üniversitesi’nde düzenlenen TASSA’nın (Turkish American Scientists and Scholar Association / Türk Amerikan Bilim İnsanları ve Akademisyenleri Birliği) yıllık konferansına katıldı. Konferansta Nobel ödüllü Türk Akademisyen Prof. Dr. Aziz Sancar ile bir araya Üsküdar Üniversitesi heyeti, Sancar’a gen temelli tedavi çalışmalarından bahsetti. Çalışmalara Aziz Sancar’ın ilgisi yoğun oldu.

Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhsin Konuk, katıldığı konferansta üniversitenin beyin ve farmakogenomik grupları iki poster sunumu yaptı. Üsküdar Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi Direktörü Emre Üçssular’ın da katıldığı programda stant açılarak, pek çok ülkeden bilim insanlarıyla fikir alışverişinde bulunuldu.

Konferansta  “bilim ve toplum”, “biyomedikal ve translasyonel bilimde öne çıkanlar”, “Türkiye-Amerika köprü programları”, “ortak projeler”, “üniversite sıralamaları”, “Türk üniversiteleri” ve “mühendislik alanlarının optimizasyonu” gibi pek çok farklı konu masaya yatırıldı.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın da bir konuşma yaptığı konferansta, Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Nobel ödülü aldığı çalışmasını anlattı.

ABD’deki Türk bilim insanları ile Türkiye’deki bilim insanları arasında köprü görevi üstlenen ve 7 ülkeden katılımcıların yer aldığı TASSA konferansında, Türkiye’nin dünyada herkesle rekabet edebilecek bir ülke olması için gayret sarf edildiği özellikle vurgulandı.

Konferansta Prof. Dr. Muhsin Konuk ve Emre Üçsular Nobel Ödülü alan Türk akademisyen Prof. Dr. Aziz Sancar ile de görüştü. Sancar’a Üsküdar Üniversitesi’nin gen temelli tedavi çalışmalarına ilişkin bilgi verilirken, Sancar çalışmalara ilgi gösterdi.